Horlama & Apne

Apne klinik olarak çok komplike bir durumdur ve tedavi kişiden kişiye değişmektedir.
Kökeni Yunanca’dan gelen apne kelimesi nefessizlik anlamına gelir. Uyku Apnesi Sendromu Nedir sorusunun cevabı da yazımızın başında açıkladığımız gibi uyku sırasında nefes almanız halinde havanın dar bir yerden geçerek yumuşak dokularda oluşturduğu ses titreşimleridir diyebilir. Uyku apnesi bir süre sonra kendini tıkayıcı uyku apne sendromuna çevirebilir. Uyku sıraısnda sık bir şekilde nefes kesilmesi, şiddetli horlama bu sendromun içerisinde bulunan belirtilerdir. Her insanda apne oluşabilmektedir. Bu durumun kontrol altına alınması önemli bir olaydır. Uyku sırasında en fazla 35 kere ve ya her saat içerisinde 5 kere apne olması normal bir durumdur. Bu ortalamanın ileriki yaş aralıklarında daha fazla olması da yaş aralığının verdiği bir yorgunluktan kaynaklanır. Nefes durması anında kandaki oksijen miktarının azalıp, tekrar geldiğinde ise kalbin kanı tekrar pompalaması ile çalışması kolay bir olay değildir. Tansiyon yükselip, nefes alma olayı düzensizleşir. Gece uyku sırasında bu şekilde ki tansiyon yükselmeleri bundan kaynaklı bir durumdur. Uyku apnesi sendromu ile kalp düzensiz bir şekilde çalışır ve birkaç saniyeliğine durma gösterebilir. Uyku sırasındaki ani ölümlerin sebeplerinden biriside budur.
Uyku apnesi sendromu gece içerisinde yüzlerce kez birbirini tekrar edebilir. Bazı kişilerde uyku sürelerinin büyük bir bölümü nefes alınmadan gerçekleştirilir. Evli çiftlerin rahatlıkla fark edebileceği apne olayı tedavi edilebilir bir hastalıktır. Nefesin her kesilmesi ile kısa süreli uyanıklık dönemi gerçekleştirilir. Bu uyanıklık dönemini kişi algılamakta zorluk çekebilir. Bu uyanmalar ile uykunun derinliği önlenmiş olup dinlendirici bir uyku çekilmesi neredeyse imkansız hale gelir.
Nefes alma problemi yaşayan birey yatak içerisinde çok terleyip, sürekli olarak yön değişikliği yapar. Bu vücudun kendini toparlaması için bir savunma mekanizmasıdır. Bu mekanizma içerisinde vücut nefes almaya çalışırken çok zorlandığı için terleyerek bir tepki gösterir. Yatak içerisinde sürekli olarak dönmekte uygun yatış pozisyonu sağlamak adına vücudun verdiği diğer bir tepki ürünüdür. Hastalık sebebinde ötürü uyanmalar gerçekleşir ve en az iki defa tuvalete çıkma ihtiyacı hissedilir. Bütün bunların birleşmesi ile uykunun kalitesinde ciddi bir azalma ve yorgunluk elde edilir.
Vücudun doğuştan yapısının küçük olması ve ya nefes alma organının dar olmasından kaynaklı olarak oluşabilmektedir. Yaşlılarda destek dokuların gevşemesinden kaynaklı olarak solunum yollarının daralması, çevresindeki dokuların zarar görmesi ve ya yağ birikmesi sonucunda nefes tarlığı oluşabilmektedir. Tıkayıcı Uyku Apnesi Sendromu Nedir sorusunun içerisinde tıkayıcılık nefes sırasında vücudun gösterdiği direnç olarak algılanabilir. Nefes borusunda oluşan ters bir basınç ile bu hastalık dışarıya yansıyabilir.
Gece uykusu her zaman için dinlendirici ve düzenleyici etkileri olan bir zaman aralığıdır. Hasta ne kadar uyursa uyusun horlamanın etkileri ile vücut tüm gece yorularak uyumamış hissi yaratabilmektedir. Sabah uyanma anında şiddetli bir baş ağrısı, ağız kuruluğu gibi şikayetler ile kalkınması mümkündür. Yorgunluk sonucunda gün boyu devam eden unutkanlık, dikkat eksikliği ve verimsiz çalışma ile sıkıntılı bir gün geçirir. Uyku apnesi sonuçları arasında bulunan ve insan yaşamının olumsuz etkileyen diğer bir konuda yüksek tansiyon, kalp krizi riski, beyin damarlarında oluşan tıkanıklık gibi ciddi problemler yaşanabilmektedir. Gündüz saatlerinde uyuklamada uyku apnesi sonuçları içerisindedir.
Tedavi öncelikle risk faktörlerinin elimine edeilmesidir. Hasta aşırı kilolarını vermeli ayrıca üst solunum yolunu tıkayan anatomik bozukluklar (deviasyon, kronik sinüzit, nazal polip vb..) cerrahi olarak düzeltilmelidir. Bunun yanında sadece apnenin cerrahi tedavisi için geliştirilen cerrahi yöntemler mevcuttur. Bunlar hastanın kliniğine göre seçilir. Tüm bu prosedürler gerçekleştirilip hstanın uyku testlerinde santral apne tanısı varsa gece solunum maskaesi kullanması gerekebilir.
Apne klinik olarak çok komplike bir durumdur ve tedavi kişiden kişiye değişmektedir.
Tedavi öncelikle risk faktörlerinin elimine edeilmesidir. Hasta aşırı kilolarını vermeli ayrıca üst solunum yolunu tıkayan anatomik bozukluklar (deviasyon, kronik sinüzit, nazal polip vb..) cerrahi olarak düzeltilmelidir.